Bilim kurgu filmlerinde kullanılan cyborg adındaki teknolojiyi artık günümüz de kullanmak istermiydiniz? Cyborg’u tanımlamak istesek şuan tam olarak teorik olarak bir açıklama yapmak zor.
Mesela kilometrelerce öteyi görmek yada tonlarca ağırlıkta ki bir taşı kaldırmak, bir dili saniyeler içinde öğrenebilmek gibi bir sürü alanda gelişmemizi sağlayacak bir teknoloji ki sadece gelişmemizi değil daha havalı görünmek için bile yapabilecek insanlar olabilir.
İnsan vücudundaki organik ve yapay bileşenlerin bir arada uyum içinde kullanılmasıyla cyborg ortaya çıkmaktadır. En temel halinden başlayacak olursak binlerce kişi şuan kapıları açmak, belli aletleri çalıştırmak için bileklerine çip yerleştirmiş durumda bunun ilk ve en bilineni NEİL HARBİSSON yaptığı doğuştan gelen bir hastalık yüzünden herşeyi siyah beyaz görüyordu. Sanatçıydı kendisi ve sanatçı olmasını kullanarak bir gün aklına renkleri frekanslara dönüştürmek geldi. Birkaç olumsuz denememin ardından bunu başardı ve renkleri duyarak görmeye başladı. Hatta sadece renkleri görmeyi aşarak, kızılötesi, morötesi ve gece görüşüne de sahip oldu. Bence hayatımıza yakın gelecekte girecek olması beni şimdiden çok heyecanlandırıyor. Bildiğim kadarıyla en son cyborg ile yapılan 3d yazıcılarla üretilen kan pompalayan bir kalp yapılmıştı. Bu kalbin tek dezavantajı ise sadece 2 saat çalışabiliyor olması.
Düşünsenize tonlarca ağırlığındaki taşı kaldırabildiğinizi istediğimiz dile saniyeler içinde öğrenebildiğimizi müthiş olmazmıydı.
Bir yorum bırakınız...