Babil kralı Hammurabi, M.Ö 1810 yılında Babil’de doğmuştur. M.Ö 1792’de sağlığı bozulduğu için tahttan inen babası Sin-Muballit’in yerine gelmiştir. Hammurabi tahta çıkmadan önce Babil, Mezopotamya çevresinde bulunan köklü ve güçlü krallıklarının gerisinde kalmış bir devletti.
Hammurabi Yılları
Hammurabi’nin tahttaki ilk yılları huzurlu ve rahat geçti. Gücünü ülkenin savunmasını güçlendirmeye kullanmıştır. M.Ö 1801’de Elam Krallığı, ova devletler arasındaki müttefik ülkelerle beraber Eşnunna Krallığını ederek ilk kez Mezopotamya ovasının bir parçasına egemenliğini dayatmıştır.
Elam, oyununu pekiştirmek için Babil ve Larsa Krallığı arasında bir savaş başlatmaya çalışmıştır ancak bu durumu fark eden iki kral ittifak kurmuştur. Bu ittifak Elamlar’ı yenmeyi başarmıştır ancak savaşa pek yardım etmeyen Larsa Krallığına büyük öfke duyan Hammurabi, bu güce düşman olmasıyla M.Ö 1763 yılının tamamına kadar Aşağı Mezopotamya ovasına hükmetmiştir. Yönünü kuzeye çeviren Hammurabi, Eşnunna Krallığını yok etmeyi başarmıştır.
Hammurabi, Mezopotamya’yı kendi kontrolüne almak için Asurlu 1.İşme-Dagan ile uzun süreli savaşa girmiş ve savaşı kazanıp 1.İşme-Dagan’ı devirmiştir. Çok kısa sürede Mezopotamya’yı hükmü altına almış ve “Amorilerin Kralı” ünvanını almıştır. Hükümdarlığı sırasında Elam bölgesiyle Larsa, Eşnunna ve Mari şehir devletlerini fethetmiştir ve neredeyse Mezopotamya’nın tamamını Babil egemenliği altına almıştır. 1750’de ölmüştür. Aynı yıl oğlu hükümdarlığa geçmiş fakat Babil İmparatorluğu hızla çöküşe geçmiştir.
Hammurabi Kanunları
Hammurabi’nin bugün bile çok konuşulmasını sağlayan şey ise koyduğu kanunlardır. Hammurabi Kanunları, büyük bir stel üzerine yazılmıştır. Çok az kişinin okuma yazma bilmesine rağmen halka açık bir yere yerleştirilmiştir. Hammurabi Kanunları
Kurallar sınıflara göre farklılık gösterir. Kanıt zorunluluğu vardır fakat öngörülen cezayı hafifletici koşullara ilişkin hüküm yoktur. Hammurabi kanunları, Babil’in adalet tanrısı Şamaş’tan aldığını duyurur ve halka ulaştırmakta kendisinin görevlendirildiğini belirtir. Bu kanunlar uzun yıllar boyunca bulunamamıştır. Tekrar gün yüzüne çıkmaları 20. Yüzyılı buldu.
1901 yılına geldiğimizde Fransız arkeologlar bu kanunları bulmak için bir çalışma grubu oluşturdu ve bu grup, İran’da bulunan Susa şehrinde yaptıkları yoğun çalışmalarda Hammurabi kanunlarını bulmayı başardılar. Bugün bu kanunları barındıran anıt Fransa’nın Paris şehrindeki Louvre Müzesi’nde sergilenmektedir.