Geçmişten günümüze bir takım verilerin istatistiği tutulmakta. Bunlardan biri de yeryüzünün sıcaklığı. İstatistiklere bakıldığında sıcaklıklarda artış görülmekte, bunun sonucunda da bilim insanları küresel ısınma kavramını ortaya attılar. Peki, küresel ısınma ne demek?
Küresel Isınma Nedir?
İnsanların doğayı kullanma biçiminden kaynaklı açığa çıkan sera gazların artması sonucu iklimdeki değişikliğe küresel ısınma denir. Geçmiş asırlardan beridir, bilim insanları tarafından dünya üzerinde bulunan suların ve oksijen, azot, karbondioksit, metan gibi gazların belli bir oranda bulunduğu söylenir. Son 3 asırdır, bu oranlarda bir takım değişiklikler olduğu azot, karbondioksit, metan gibi gazlarda artış olduğu belirtilmekte. Bu artışa sera etkisi adı verilmekte.
Bu sera etkisinin sonucu olarak sıcaklıklarda artış, buna bağlı olarak da küresel ısınma ve iklim değişikliği yaşanmakta olduğu ilgili raporlarda dile getirilmekte. Bu yüzden uluslararası kuruluşlar ve hükümetler, küresel ısınma ile mücadele etmek için bir takım eylemler gerçekleştirmekte. Örneğin, Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) her sene konuyla ilgili rapor yayınlayarak küresel ısınmanın riskleri hakkında bilgi verir.
Küresel Isınmayı Etkileyen Faktörler
Sanayileşmenin etkisiyle hayat standartlarında, yaşam biçimlerinde bir takım değişiklikler oldu. Köyden kente göçün başlamasıyla, fosil yakıtların hem sanayide hem de evde kullanılması sera gazı emisyonunu artırmaya başladı. Bunun yanında yanlış kentleşme politikaları, ormanların azalması, doğal ekosisteme müdahale edilmesi de küresel ısınmayı etkileyen faktörler arasında sayabiliriz.
Bunlara ek olarak güneşten gelen aşırı radyasyona karşı atmosferde bulunan ozon tabakasının zayıflamasıyla, yeryüzünün sıcaklıklarının artmasından bahsedebiliriz. Bin yıllara bağlı dünya yörüngesindeki değişim ve El Nino sıcak su akıntısı da yeryüzü sıcaklıklarını arttırmakta. Bu da iklim değişikliği ile sonuçlanmakta.
Küresel Isınmayı Nasıl Önleyebiliriz?
Konda Araştırma şirketinin geçtiğimiz aylarda yapmış olduğu “Türkiye’de İklim Değişikliği Algısı 2019” anketinin sonuçlarına göre ankete katılanların %61’i iklim değişikliğinden endişeli olduğunu belirtiyor. Bu değer 2018’de %75 lerdeyken %61 lere düşmesi, bilinçli vatandaş sayısının azaldığını gösteriyor. Küresel ısınmayı nasıl önleyebiliriz sorusuna cevap verilebilmesi için konuyla ilgili doğru bilgilendirme yapılması gerekli olduğu görülmekte.
Buna bağlı olarak 15 Mart 2019 tarihinde 64 ülkeden 596 farklı yerde İklim için Okul Grevi
2015’te Paris’te kabul edilen Paris İklim Antlaşması’nda, 2030 yılına kadar enerjinin %60’ı yenilenebilir enerji kaynaklarından tedarik edilmesi, karbon salınımının yarıya düşürülmesi gibi küresel ısınmayı önleyici bir takım eylemler yer almakta. Sonuç olarak küresel ısınmanın 1,5 derece ile sınırlandırılması için hükümetlere hedefler verildi. Türkiye, 2030 yılına kadar en az %21 sera gazı emisyonu azaltımı taahhüdünde bulundu.
Küresel ısınma ve iklim değişikliği, geleceğimiz için önemli tehditlerden biri olduğu görülmekte. Her geçen yıl gerçekleşen sıcaklıklardaki artışın bize yansıyan birçok olumsuz sonucu olacağa benziyor. Bunun için hem bireysel olarak hem de toplumsal olarak üzerimize düşeni yapmalıyız. Birey olarak şunları yapabiliriz:
- Fosil yakıt kullanımını azaltmalıyız.
- Otomobil yerine, bisiklet yada elektrikle çalışan toplu taşımaları tercih edebiliriz.
- Dengeli ve sağlıklı beslenmeye önem vermeliyiz.
- Her birey kendi karbon ayak izi hesaplayıp azaltmaya çalışmalı.
Bir yorum bırakınız...