Tam adı Michelangelo Buonarotti’dir. 1475 yılının 6 Mart günü, Floransa’nın Caprese bölgesinde, 6 çocuklu bir ailenin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Michelangelo’nun çocukluğunda sütannesi bir taş oyucu ile evliydi. Bu yüzdendir ki; çocukluğundan beri çekiçler ve taş materyalleriyle yakından ilgileniyordu. Büyüdüğünde ise heykellere olan merakını bu aletlerden ötürü heves duyduğunu söylerdi.
Onun bu ilgisini fark eden babası Ludavico Buonarroti Simoni, minik Michelangelo’yu 1488’de D. Ghirdaio’nun yanına gönderdi. Ghirdaio’nun yanında fresk yapmayı öğrendi. Buradaki asıl amacı ise iyi bir heykeltıraş olabilmekti. Bu yüzden küçüklüğünden beri kendini bir ressam yerine heykeltıraş olarak gördüğünü söylemiştir.
Ghirdaio ustasının yanından ayrıldıktan sonra, “Muhteşem Lorenzo” diye bilinen Lorenzo de Medici adında bir soylunun koruyuculuğunda bir okulda heykeltıraşlık eğitimine başlamıştır. Kısa süre sonra da Lorenzo’nun ilgisini çekmiştir. Bir gün okulda Lorenzo, Michelangelo’yu çöpten çıkarmış olduğu bir heykeli parlatırken görür.
Bu olay karşısında Lorenzo şaşkınlıkla Michelangelo’yu izler. Bu durum oldukça hoşuna gider. Michelangelo’ya yarı şaka yarı ciddiyetle karışık bir şekilde “Heykele oldukça yaşlı bir yüz yapmışsın. Ama bu yaşlı budalanın tüm dişleri tam. Yaşlandıkça insanların dişleri dökülür, bilmiyor musun?” diye sorar. Michelangelo hiç cevap vermeden eline keskisini alır ve heykelin bir dişini kırar. Bu akılcı davranıştan çok etkilenen Lorenzo, Michelangelo’nun babasını çağırtır ve onu kendi himayesine almak istediğini söyler.
Bu olaydan sonraki dönem, Michelangelo’nun sanatının yetişme evrelerine girdiği dönemdir. Bu yüzden bu dönemdeki eserlerinde, Lorenzo’nun Michelangelo’ya aşıladığı Yunan değerlerini eserlerde sıkça görürüz. Aynı şekilde şiire olan ilgisi de bu yıllarda başlamıştır. Dante’den etkilenmiş, yaşadığı aşkları yazdığı şiirlerdeki dizelerde dile getirmiştir. Şiirlerindeki anlatım ve anlam, kişiliğindeki, resimlerindeki ve heykellerindeki gibi oldukça yoğun ve güçlüdür.
Michelangelo’nun Eserleri Nelerdir?
Michelangelo eserleri günümüzde bile hala naifliğini koruyan, ince düşünülmüş üstün bir zekanın sonucu olarak karşımıza çıkmakta. Bizleri bu denli büyülemesinin altında yatan asıl neden ise, kusursuzluğu arayış içinde olmasıdır.
En Ünlü 4 Heykeli
Pieta
Bu eserde, Meryem’in kucağında yatan İsa tasvir edilmiştir.
Musa’nın Hükmü
Bu eserde, Musa peygamber tasvir edilmiştir.
Bacchus
Roma Şarap Tanrısı Bacchus tasvir edilmiştir.
Davut
Hz. Davut’un, Golyat bölgesine saldırmaya hazırlanırken ki hali tasvir edilmiş, 5,17 metre büyüklüğünde bir eserdir.
En Ünlü Şiirleri
Rönesans ruhunu en etkili yaşayanlardan olan Michelangelo şiirleri ile fonetik sanatlarda da ne kadar iyi olduğunu yansıtıyordu. Sayısız sonne ve madrigal eserler yazan biriydi. Bir mektup benzerinde yazılmış olan şiirleri, arkadaşlarına hitap ediyordu. Bu şiirler hem erkeklere hem de kadınlara yönelik, aşkı anlatan şiirlerdi. Özellikle bazı şiirlerinin homoerotik özellikler taşıması nedeniyle, eserleri 17. Yüzyılda yayınlandığında içerisindeki cinsiyetler değiştirildi. Penguin’in Şiirleri ve Mektupları adlı eserde, sanatçının aşk ve din hakkındaki şiirlerinden bir derleme yapılmıştır.
En Ünlü Resimleri
- Doni Tondo
- Suların Ayrılması (Sistine Chapel)
- Güneş, Ay ve Bitki Örtüsünün Yaratılışı (Sistine Chapel)
- Adem’in Yaratılışı