SIP ya da diğer adıyla Oturum Açma Protokolü; Session Initiation Protocol kelimelerinin kısaltması şeklinde karşımıza çıkar. İnternet üzerinden yapılabilen telefon görüşmelerini (VoIP) oluşturmak, düzenlemek ve sonlandırmak amacıyla kullanılan, “IP telefonculuğu” işaretleşme protokolü olarak da tanımlanabilir. IETF tarafından 1999 yılında piyasaya sürülmüş bir protokoldür.
Düz metin protokolü olma, oturum başlatma, değişkenleri belirtme ve oturumu sonlandırma gibi aksiyonlar genel özellikleri arasında yer alır. Bu özelliklere sahip oluşuyla HTTP protokolüne oldukça benzerdir.
Protokol, internet üzerinden iletişimin kurulması ve sonlandırılması amacıyla yapılan karşılıklı sinyalleşmede şu bilgileri gönderir:
- Oturum Başlatma: Arayan ve aranan taraflardaki oturum parametrelerini oluşturma
- Oturum Yönetimi: Oturumların aktarılması ve sonlandırılması, parametrelerin değiştirilmesi
- Kullanıcı Yetenekleri: Aktarılacak medya ve parametrelerinin saptanması
- Kullanıcı Uygunluk Durumu: Aranan kişinin iletişime geçme isteğinin saptanması
- Kullanıcı Konumu: İletişimde kullanılacak IP adresinin ve port konum bilgilerinin aktarılması
SIP Protokolü yanı sıra bu bilgilerin elde edilmesinde ve çeşitli multimedya tanımlamalarının yapılmasında SDP, RTP vb. diğer IETF protokolleri de kullanılır.
Nerede Kullanılır?
SIP Nedir sorusunu tam manasıyla anlayabilmek için, protokolün hangi alanlarda kullanıldığına değinmek daha açıklayıcı olacaktır. Oturum Açma Protokolü olarak Türkçeleştirdiğimiz protokol, çeşitli multimedya işlevlerini, (ses, video, anlık mesajlaşma ve benzeri) etkileşimli kullanıcı oturumlarını başlatıp, yöneten bir protokoldür.
Dolayısıyla 3GPP teknolojisi (Üçüncü Nesil Ortaklık Projesi) kullanılarak geliştirilmiştir. IP bilgisi aracılığı ile VoIP görüşmelerinde etkin bir şekilde kullanılır. Sinyaller ile kurulan etkileşimde, gerekli bilgileri toplar ve uygun şartlar sağlandığında sinyaller aracılığı ile iletişimin gerçekleştirilmesine olanak tanır.
IETF MMUSIC tarafından oluşturulan, genellikle sesli oturumlarda yaygın olarak kullanılan bir standart haline gelen H.323’e göre dağa sağlam ve kesin sonuçlar sağladığı görülmüştür. Aslında SIP’ın geliştirilme amaçları arasında; video konferans, birleşik mesajlaşma ve sesli konuşma gibi rağbet gören hizmetlere cevap verme hedefleri yatıyordu.
Fakat günümüzde teknoloji öyle bir hale geldi ki tüm bu işlevlerin yanında geçmişte aklımıza bile gelmeyecek pek çok farklı teknolojik haberleşme kanalı ortaya çıktı. Dolayısıyla bu teknolojilerin yanında yeni ortaya çıkan farklı haberleşme teknolojilerine de cevap vermek için geliştirilmiş oldu.
SIP Teknolojisi ve Avantajları
SIP’ın HTTP protokolü ile oldukça benzer olduğunu söylemiştik. Yine de bu iki protokol kullandıkları teknolojiler ve hizmet sundukları alanlara göre farklılık göstermekte. SIP temel olarak, kullanıcı aracıları ile Proxy sunucuları gibi ağ nesneleri arasında çağrı kurulumu oluşturma ve bu kuruluma sinyalleşme özellikleri gömme işleviyle ilgilenir.
Sinyalizasyon ve çağrı oluşturmada, IP tabanlı iletişim sistemi aracılığıyla PSTN dediğimiz “Genel Anahtarlamalı Telefon Ağı” içerisinde yer alan çağrı işleme özelliklerini desteklemek amacıyla kullanılabilmektedir. Aslında bir VoIP uygulamasının geleneksel telefon sistemlerinin sunduğu kalite ve güvenilirliğe katkıda bulunur.
SIP’in en büyük avantajı ise, hem IP hem de geleneksel şekilde frekansla kurulan telefon iletişimini desteklemesidir. SIP’in sunduğu avantajları ve teknolojisini anlayabilmek adına internette pek çok farklı eğitim sitesinde SIP Eğitimi içeren kaynaklara ulaşabilmek mümkündür. Böylelikle protokolün meraklıları, daha iyi anlayabilmek adına eğitimlere göz atabilir.
Bir yorum bırakınız...