Yeryüzü şekilleri genellikle iç ve dış kuvvetler tarafından oluşmaktadır. İç kuvvetler; orojenez (dağ oluşumu), epirojenez (kıta oluşumu), volkanizma ve depremlerdir. Dış kuvvetler ise; akarsular, rüzgarlar, buzullar, yer altı suları ve dalgalardır. Türkiye’nin yeryüzü şekilleri de iç ve dış kuvvetler tarafından oluşmuştur. Ana yer yüzü şekilleri kısaca; dağlar (volkanik, kıvrımlı, kırıklı), platolar ve ovalardır. Türkiye’nin yer yüzü şekillerinin genel özellikleri aşağıda maddeler halinde listelenmiştir.
- Yüksek alanlarda geniş düzlükler bulunduğu için yaylacılık oldukça yaygındır.
- Yeryüzü şekilleri yüksek ve engebelidir. Bu sebeple yol yapımlarının maliyeti fazladır.
- Kısa mesafede çok fazla yükselti değişimi gözlenebilir.
- Yeryüzü şekilleri nedeni ile ilkim, bitki örtüsü, tarım ve nufüs yoğunluğu farklılık göstermektedir.
- Dağlar, genellikle denize paralel bir şekilde ulaşmaktadır.
- Çok fazla sayıda falez görülmektedir.
- Kıyı tipi boyunadır.
- Kıta sahanlığı oldukça dardır.
- Kıyıların gerçek uzunluğu ile kuşuçuşu uzunluğu arasında çok fazla fark bulunlanmadır.
Türkiye’nin Jeolojik Oluşumu Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Türkiye’nin jeolojik oluşumu 4 farklı zaman diliminden oluşmaktadır. Bunlar sırasıyla; paleozoik, mezozoik, tersiyer ve kuvaternerdir.
Birinci zaman olan palezoik, deniz tabanında yükselmelerin meydana geldiği ve adacıkların oluştuğu zaman dilimidir. 200 milyon yıl önce günümüz Anadolusunda deniz bulunmaktaydı. Günümüzün Yıldız Dağları, Menteşe Yöresi, Kırşehir Çevresi, Zonguldak Çevresi, Bitlis ve Mardin Çevesi Anadolu’da ortaya çıkan ilk topraklardır. Bu dönemde, Zonguldak dışında bazı alanlarda kırılmalar yaşanmıştır. Zongultak taş kömürü ise bu dönemde ortaya çıkmıştır.
İkinci zaman olan Mezozoik, 170 milyon kadar süren ve üçüncü döneme hazırlık dönemi olarak görülen bir dönemdir. Bu dönemde; denizlerin diplerinde bulunan her şey tortulanmıştır. Denizlerde çok fazla miktarda kireç birikmeye başlamıştır.
Tersiyer, üçüncü zaman dilimi olarak adlandırılmaktadır. Bu dönemde kıtalar, kuzeye doğru hareketlenmiştir. Anadolu, Afrika ve Arabistan yarım adasının baskısına maruz kalmıştır. Denizlerin diplerinde biriken kiraçli yapı kıvrılarak yükselmeye başlamıştır.Toroslar, bu dönemde meydana gelmiştir. Akdeniz ve Karadeniz toprağı yumuşak olduğu için kıvrılırken, Ege toprağı sert olduğu için kırılmıştır.
Doğu Anadolu bölümü, sıkıştırma sonucunda yükselmiştir. Çok fazla sayıda deprem yaşanmıştır. Dağlar ve platolar bu dönemde oluşmuştur. Özellikle volkanik dağlar (Nemrut, Ssüphan, Tendürek, Ağrı) bu dönemde ortaya çıkmıştır. Madenler bu dönemde oluşmuştur. Çankırı, Yozgat ve Çorum’da yer alan tuz yatakları oluşmuştur. Güney Marmara bölümünde ise bor yataklarının oluşumu gerçekleşmiştir. Petrol, doğalgaz ve linyit kömürü de bu zamanda ortaya çıkmıştır.
Kuvaterner, dördüncü zaman dilimi olarak tanımlanmaktadır. Bu döenme rütuş dönemi de denmektedir. Çanakkale Boğazı, İstanbul Boğazı ve Sinop tombolosu bu dönemde oluşmuştur. Bunun ardından Ege ve Marmara denizleri oluşmuştur. Ege adaları da bu dönemde ortaya çıkmıştır ve kıyılar oluşmuştur.
Bir yorum bırakınız...