IOT Teknolojisi veya Türkçe anlamıyla “Nesnelerin interneti” günümüzün bilişim işleriyle uğralan sektörleri arasında en moda terimlerden birisidir. IOT teknolojinin geçmişine baktığımızda aslında yeni bir kavram olmadığını görüyoruz. Hatta kaynaklara göre nesnelerin interneti 20-25 senelik bir geçmişe sahip. Baktığımızda geçmişten günümüze kadar gelen IOT teknolojisini gelin birlikte belli başlıklar altında inceleyelim.
Nesnelerin interneti (IOT) nedir?
Nesnelerin interneti diğer adıyla IOT teknolojisi ne demek diye kendimize soracak olursak iletişim halinde olan ve birbirine bağlı şekilde bilgi aktarımı yapabildiği gibi aralarında akıllı ağ oluşturan tüm cihazlara IOT teknolojisi diyebiliriz.
Nesnelerin interneti kullanım alanları olarak akıllı evlerden tutun, inşaat, taşıt, tekstil vb. diğer sektörler gibi bir çok alanda aktif şekilde kullanılmaktadır.
IOT Teknolojisi Nasıl Keşfedildi?
Kişi kendi iş hayatına veya yaşantısına bağlı olarak IOT teknolojisi hakkında bilgi sahibi olmayabilir. Burada bilinmesi gereken ilk kavram bu teknoloji 1999 yılında ilk kez konuşulmaya başlanmıştır. İngilizcesi “Internet of Things” olan nesnelerin internetinin mucidi olarak Kevin Ashton bilinmektedir. IOT teknolojisi günümüzde hala pek bilinmeyen bir kavram olsa da son yıllarda özellikle daha popüler bir hale gelmiştir.
Buraya tıklayarak Google NGram üzerinden kavramın hangi zaman aralığında yaygınlaştığını görebiliriz.
IOT Geleceği ve Gelişimi
Yukarıda belirttiğimiz isim Kevin Ashton IOT fikri cihazlar arasında bağlantı kurabilmek için RFID (radyo frekansı tanıma teknolojisi) kullanımı üzerine odaklanılmıştır. Günümüzde kullanılan IOT teknolojisi bu örneğe benzemekte ve arasındaki tek fark artık cihazların arasındaki bilgi alış verişinin IP ağları üzerinden sağlanmasıdır.
1999 yılında bugünlerde kullandığımız Wi-Fi (kablosuz internet) henüz daha yeni yeni kullanıma sunulmaya başlanılıyordu. Mobil ağlar ise daha IP tabanlı bir ağ sistemi kullanmıyordu. Bu durumları düşündüğümüzde cihazların kendi IP adresine sahip olması imkânsız hale geliyordu. Bunu düşünen Ashton radyo frekansı tanıma teknolojisi üzerinden ilerlemeyi daha mantıklı bulmuştur.
1999 yılından sonra IOT teknolojisiyle birlikte ağ sistemlerinin gelişmesiyle verilerin yönetilmesi ve analiz edilmesi daha basite indirgenerek kullanılmaya başlanıldı. Her yerden erişim sağlanabilen bulut teknolojiyle birlikte IOT teknolojisindeki işlemlerin limit yükü ve depolama işlemleri bulutlara aktarılmıştır.
İçerisinde bulunduğumuz bu günlerde internete bağlı cihaz sayısının 10 milyarı aştığının düşünüldüğünde ve durum nesnelerin interneti avantajları ile açıklanabilir. Gelinen noktada günümüz teknolojisinden örnek vermek gerekirse Facebook’un sahibi Mark Zuckerberg bu teknolojiyle çalışan droneler sayesinde kesintisiz bir internet için çabalamaktadır. Son olarak belirtmek gerekirse 2020 yılından itibaren bu teknolojiyi kullanan cihaz sayısının 60 milyarı geçerek yoluna devam edeceğini konuşuluyor.
Bir yorum bırakınız...