Bilgisayar ağları: Onları kim duymamıştır ki? Evde, okulda veya işte olsak da onlarla her zaman bağlantı kurarız. Ancak bir bilgisayar ağı tam olarak nedir ve geliştiricilerin onlar hakkında bilmesi gerekenler nelerdir?
Basitçe ifade etmek gerekirse, bir bilgisayar ağı, birbirleriyle veri paylaşan bir grup bağlı bilgisayardan oluşur. Bir bilgisayar ağı, kısa bir kabloyla bağlanan iki dizüstü bilgisayar kadar basit veya internet kadar karmaşık bağlardan oluşabilir.
Aşağıda, bilgisayar ağlarının temellerini ve nasıl çalıştıklarını, temel ağ terimlerini ve yaygın bilgisayar ağı türlerini inceleyeceğiz.
Bilgisayar Ağları Ne İşe Yarar?
Bilgisayar ağları, iki veya daha fazla bilgisayarın veri ve kaynak alışverişinde bulunmasına, iletmesine veya paylaşmasına izin verir. İlk ağlar sadece sunucuları içeriyordu, bir süre sonra bu ağlara masaüstü bilgisayarlar dahil oldu. Bugünse ağlara bağlı cihazlar; bir dizüstü bilgisayar, akıllı telefon, tablet, TV veya hoparlör olabilir.
Ağlar Neden Önemlidir?
Bilgisayar ağları gittiğimiz her yerdedir. En önemlisi, birbirleriyle hızlı bir şekilde fikir ve dosya alışverişinde bulunmamıza izin veriyorlar. Onlar olmasaydı hâlâ disketlere ve CD’lere güveniyor olurduk. Günümüzde bilgisayar ağları, bilgisayarlarımızda ve cihazlarımızda bulunan verileri paylaşmamıza olanak sağlıyor.
Bilgisayar ağları ayrıca kaynakları daha verimli kullanmamızı sağlar. Örneğin şirketler, her bilgisayar için ayrı depolama alanı ücreti ödemek yerine herkes tarafından erişilebilen tek bir ağ yazıcısı veya tek bir paylaşılan depolama sürücüsü kurabilir.
Bilgisayar Ağı Terimleri
İşte her geliştiricinin bilmesi gereken bazı yaygın ağ terimleri ve cihazları.
Bant Genişliği
Bant genişliği, ağ hızının veya ağın ne kadar hızlı veri iletebileceğinin bir ölçüsüdür. Genellikle saniyede bit (bps), saniyede megabit (Mbps) veya saniyede gigabit (Gbps) olarak ölçülür.
Çoğu ağın bant genişliği darboğazlarının bireysel bilgisayarlar ve internet servis sağlayıcılarından (ISSler) kaynaklandığını unutmayın. Diyelim ki saniyede 10 gigabit işleyebilen harika bir kurulumunuz var ancak ISS’niz saniyede yalnızca 300 megabit internet sunuyor. Bu, herhangi bir internet etkinliği için maksimum hız olacaktır. Yine de ağınızdaki dosyaları çok daha yüksek hızlarda aktarabileceksiniz.
Gecikme Hızı
Bir ağ içinde veri aktarmak istediğinizde (yerel bir dosya sunucusundan bir şey indirmek veya internetten bir film akışı yapmak), isteğinizi gönderdiğiniz zaman ile ağdaki diğer bilgisayarın aldığı zaman arasında bir gecikme olur. Bu gecikmeye, gecikme hızı veya süresi denir.
Kablolu bir ağdaki tipik gecikme süresi 10 ila 30 milisaniye arasında olabilir. Kablosuz bir ağda, birden çok kablosuz köprüden bağlanıp bağlanmadığınıza bağlı olarak gecikme süresi 50 milisaniye veya daha yüksek olabilir.
Gecikme ne kadar önemli? Ağınızı ne için kullandığınıza bağlı. Örneğin; ağınızı oyun, video konferans veya telefon görüşmeleri için kullanıyorsanız gecikme önemli bir sorun olabilir.
Ağınız ne kadar hızlı veri iletebilirse iletsin, bunu yalnızca bilgisayarınızdan veya cihazınızdan bir istek aldığında yapabilir. Bölgenizdeki biriyle görüntülü görüşme yaptığınızı varsayalım. Ağınız, ihtiyacınız olan verileri yalnızca 5 milisaniyede gönderebilecek bant genişliğine sahip olsa bile 70 milisaniyelik bir gecikme hızınız varsa, konuştuğunuz andan itibaren verilerinizi almak toplam 75 milisaniye sürer.
Ethernet
İnsanlar kablolu ağları düşündüklerinde, Ethernet ve Ethernet kablolarını düşünürler. Ethernet, HDMI’ın video ve ses iletmek için evrensel bir standart olması gibi, bilgisayar ağları üzerinden veri iletmek için evrensel bir teknoloji standardını ifade eder. Ethernet kablosu standartları; iletim hızları, kablo uzunluğu, konektör tipi ve kablo yapısı için gereksinimleri içerir.
1980’de piyasaya sürülmesinden bu yana, Ethernet standardı daha uzun mesafelerde daha yüksek hızları destekleyecek şekilde gelişti. Bugün, Ethernet standart kablolarının birkaç kategorisi vardır. Küçük ağların çoğu, saniyede 1 gigabit veya daha fazla aktarım hızlarını destekleyen Kategori 5/5e veya Kategori 6 kabloları kullanır. En gelişmiş kablolar, saniyede 40 gigabit veri iletebilen Kategori 8 kablolarıdır.
Modemler
Evinizde geniş bantlı bir internet bağlantınız varsa, internete bir Ethernet kablosuyla değil; koaksiyel kablo olarak bilinen siyah bir kabloyla eriştiğinizi fark etmişsinizdir. MTV izlemek için kullanılır. Bu nasıl mümkün olabilir? Tabii ki modemle!
Modemler, bir tür sinyali (koaksiyel kablodan gelen analog sinyal gibi) kablosuz veya Ethernet kablosu aracılığıyla iletilebilen dijital bir sinyale dönüştürür. Diğer taraftan, internet üzerinden bilgi gönderdiğinizde, modeminiz bu dijital sinyali analog sinyale dönüştürür. Bu sinyal daha sonra koaksiyel kablo üzerinden internetin geri kalanıyla iletişim kuran ISS’nizin sunucularına iletilir.
Yönlendiriciler
Bir akşam evde olduğunuzu ve en sevdiğiniz diziyi izleyerek rahatlamak istediğinizi varsayalım. Böylece kaldığınız yerden devam etmek için tabletinizdeki ekrana dokunursunuz, kablolu modeminiz bu isteği alır ve ISS’nizle iletişim kurmak için analog sinyale dönüştürür. Ancak modeminiz, dizinizi telefonunuzda veya eşinizin dizüstü bilgisayarında değil de tabletinizde izlemek istediğinizi nereden biliyor? Yönlendiriciler burada devreye giriyor.
Yönlendiriciler, bir ağ içindeki trafiği yönlendirir. Her bilgisayara veya cihaza bir İnternet Protokolü (IP) adresi atayarak ağa kimin bağlı olduğunu yakından takip ederler.
Tabletinizden akış yapmak istediğinizde, ağ yönlendiriciniz, isteği tabletinizle ilişkilendirilmiş IP adresinin gönderdiğini bilir. Yönlendirici daha sonra içeriği ISS’nizden almak için modeminizle iletişim kurar ve verileri tekrar IP adresini kullanarak tabletinize gönderir.
Yönlendiricileri, paket teslimatlarını mümkün olduğunca verimli bir şekilde doğru yere ulaşmaları için organize eden merkezi bir postane olarak düşünebilirsiniz.
Bilgisayar Ağlarının Türleri
Hepimiz küçük samimi aile ağlarından devasa profesyonel ağlara kadar farklı boyut ve işlevlere sahip çeşitli sosyal ağların bir parçasıyız. Bilgisayar ağlarında da durum farklı değil. İşte en yaygın bilgisayar ağları türleri.
Kişisel Alan Ağı (PAN)
Kişisel alan ağları, en yaygın bilgisayar ağı türleri arasındadır. Aynı zamanda en küçük ağ türüdür.
PAN genellikle bilgisayarları, yazıcıları, akıllı telefonları ve tabletleri birbirine bağlayan tek bir kablosuz modemden oluşur. Tek bir kişi tarafından ve tek bir bilgisayardan yönetilirler. Ev ağınız bir PAN örneğidir.
Yerel Alan Ağı (LAN)
Yerel alan ağları, en eski ve en basit bilgisayar ağı türleri arasındadır. LANlar, fiziksel olarak birbirine yakın birçok bilgisayar ve aygıtı birbirine bağlar.
Tipik olarak LANlar, aynı binada bulunan bilgisayarlardan oluşur. Ancak bazıları küçük bir bina grubunu kapsayabilir (ofis grubu gibi). Bir ofis binasında bilgisayar kullandığınızda, şirketin BT departmanı tarafından yönetilen bir yerel ağa bağlanırsınız.
Kablosuz Yerel Alan Ağı (WLAN)
Geleneksel bir LAN’ın en büyük sınırlaması, her şeyin fiziksel olarak ağ kablolarına bağlı olmasıdır. Bu, dizüstü bilgisayarlar ve akıllı telefonlar gibi taşınabilir cihazlar için pratik bir yöntem değildir. 90’lı yıllarda sorun, modern kablosuz yerel alan ağlarının (WLANlar) icadıyla çözüldü.
İlgili: Yerel Alan Ağı (LAN-Local Area Network) ve WAN Nedir?
WLANlar, bilgisayarların modemlerle ve birbirleriyle kablosuz bir verici kullanarak iletişim kurmasına izin verir; ağ kablolarına gerek yoktur.
Geniş Alan Ağı (WAN)
İnternete her bağlandığınızda, geniş alan ağına (WAN) bağlanırsınız. WAN, aslında, insan gruplarının uzaktayken bağlantı kurmasını sağlayan merkezi olmayan bir ağdır.
Memleketinizde bir ofiste yeni bir işe başladığınızı düşünün. Çalışanların birbirleriyle, yazıcılarla ve diğer paylaşılan aygıtlarla iletişim kurabilmeleri için muhtemelen bir yerel ağınız vardır.
Şimdi, ülkenin veya dünyanın başka bir yerine genişlemek istediğinizi varsayalım. Binlerce kilometrelik Ethernet kablosu döşemeden ofislerinizi nasıl bağlayabilirsiniz? WAN sağlayıcıları, birden çok LAN’ın VPN veya kiralanan hatlar üzerinden bağlanması için yollar sunar.
Metropolitan Alan Ağı (MAN)
Metropolitan alan ağları (MANlar), LANları birbirine bağlayarak WANlara benzer şekilde çalışır. Ancak MANlar, WANlardan daha küçük coğrafi bölgelere kurulur. WAN, veri iletmek için kablo ve telefon hatları gibi kamu altyapısını kullanırken, MANların kendi özel hatları olabilir.
Küresel Alan Ağı (GAN)
WANların ötesinde küresel alan ağları (GAN’lar) vardır. GANlar; sunucular, uydular ve uzun mesafeli kablolar aracılığıyla bilgisayarları, LANları ve WANları sınırsız bir coğrafi alana bağlar. İnternet bunun en iyi örneğidir.
Bilgisayar Ağları ile Kimler Çalışır?
Günümüzde herkes bilgisayar ağlarını kullanırken, çok az insan onlarla doğrudan çalışıyor. Şirketler ve kuruluşlar içinde BT uzmanları, LANları tasarlamaktan ve yönetmekten sorumludur. Ayrıca bunların WANlar ve internet gibi GANlarla nasıl etkileşime girdiklerini kontrol etmekten sorumludur.
Siber güvenlik uzmanları verileri güvende tutmaktan sorumlu olduklarından, tüm bu farklı bilgisayar ağlarının nasıl çalıştığını anlamaları gerekir.
Arka Uç Geliştiricilerin ve Tam Yığın Geliştiricilerin de bilgisayar ağlarını anlamaları gerekir. Bunları kurmaktan sorumlu olmasalar da PHP gibi arka uç dilleriyle çalışmak, bu geliştiricilerin belirli bilgisayar ağlarının nasıl kurulduğunu bilmelerini gerektirir. Bu, arka uç programlarının mümkün olduğunca verimli çalışmasına yardımcı olur.
Bir yorum bırakınız...