Aşk, zihinsel hastalık mı?
Sevgililer Günü geldiğinde, aşk konulu haberlerler, sosyal medyanın dergilerin ve televizyon ekranlarının sayfalarını dolduruyor. Mallarını satmaya çalışan pazarlamacılar dolduruyor her alanı. “Kız arkadaşına dev bir oyuncak ayı satın alan adam” reklamını gören kimse sevgilisi yerine oyuncak ayıya sarılmak zorunda kalıyor.
Limbik sistem denilen bir nöron sistemi ve akumbens çekirdeği olarak adlandırılan bir grup nöron, beyindeki memnuniyet, ödül ve zevk duygularından sorumlu alanlardır. Onlar nörotransmitter dopamin kullanarak birbirleriyle iletişim kurar. Ne yazık ki, çekirdeğin akumbensindeki nöronlar çok fazla mesele alabilir ve ilk zevk bir bağımlılığa dönüşebilir.
Nörobiyoloji olarak Aşk Nedir?
Son zamanlarda sevgilileri tarafından terk edilmiş küçümsenmiş bir grup ile delicesine aşık olan bir grubun beyin taramalarını karşılaştıran ilginç bir çalışma yapıldı.
Çalışmada, Rutgers Üniversitesi’nden bir antropolog olan Dr. Helen Fisher, İki grup üzerinde bir gözlem yaptı. İlk gruptan aşık olmuş birine tanıdıklarının ve meslektaşlarının bir resmi gösterildi. MR tarayıcısında pek fazla bir şey gözükmemiş. Fakat sevdiği kişinin resmi gösterildiğinde zevk ve bağımlılıkla ilişkili nöron sistemi devreye girmiş.
İkinci gruptan sevdikleri tarafından terk edilmiş küçümsenmiş olan bir kişiye, eski sevgililerinin resimleri gösterildiğinde nöronlar tıpkı ‘mutlu aşık’ insanlar gibi gözüküyormuş. Dahası, bu hissin bütünleştiği ve kontrol edildiği alan daha fazla çalışmaya başlamış. Aslında bazı aşırı durumlarda, olumsuz duyguların seli duygusal fırtınaya karşı sakinleştirici bir etki yaratma durumu oluşturur.
Dr. Helen Fisher’a göre “Hepimizin sevimli kızları için, Aşk, geçici bağımlılıktan başka bir şey değildir.”
Bir yorum bırakınız...