Teknoloji Düşmanlığı Ludizm Nedir Nasıl Ortaya Çıkmıştır?

İşsizlik oranlarının çok uzun yıllardan buyana ciddi oranda artış göstermesinin asıl nedeninin, teknolojinin ve makineleşmenin gelişmesi olduğunu biliyor musunuz? Her ne kadar işsizliğin sebepleri arasında yeterli düzeyde kalifiye elemanın bulunmaması, sanayinin ve fabrikaların sayısının az olması gibi birçok faktör gösterilse de en önemli sebep teknolojiyle birlikte makinelerin insanların yaptığı işleri yapıyor olması nedeniyle insan gücüne duyulan ihtiyacın azalmasıdır.Hayatımızı her alanda kolaylaştıran teknolojinin, insanlara verdiği en büyük zarar, beraberinde getirdiği işsizliktir. Peki, teknoloji düşmanlığı olarak bilinen ludizm nedir?

LUDİZM NASIL ORTAYA ÇIKMIŞTIR

19. yüz yılda İngiltere’de teknolojik gelişmeler yavaş yavaş kendini göstermeye başlamıştır. İnsan gücü yerine kullanılması hedeflenen, üretim kapasitesini arttıracak makineler fabrikalarda ki yerlerini almaya başlar. Bu dönemlerde çalıştığı fabrikaya alınan makinenin bir süre sonra kendisini işsiz bırakacağını düşünen Ned Ludd isimli bir işçinin yarattığı kaos nedeniyle Ludd isminden esinlenerek ludizm yani teknolojiye ve makineleşmeye olan düşmanlık ortaya çıkmıştır.

Ned Ludd isimli bu işçi makineler yüzünden bir süre sonra kendilerine duyulan ihtiyacın azalacağını ve  bir süre sonra işsiz kalacaklarına dair duyduğu endişelerini arkadaşlarına anlatır. Fabrikada çalışan bir grup işçinin de desteğini alarak makineleri ortadan kaldırırlarsa işsizlik tehlikesini de ortadan kalkacağını düşünerek bir gece işçiler hep birlikte ellerinde sopalarla fabrikadaki makinelere saldırırlar. Bu olaydan sonra ülkede işçi gruplarıyla iş verenler arasında çok fazla arbede ve münakaşalar yaşanmaya başlamıştır. Ned Ludd’un endişelerinde ne kadar haklı olduğu günümüzde yaşanan işsizlik oranlarından da görülmektedir.

19. yüz yılda başlayan bu akım günümüze kadar hala varlığını koruyor olsa da üzülerek söylemek gerekirse, bu kavganın kazananı teknoloji ve makineleşmedir. Mesala bir salça fabrikasında üretimin ilk aşamasından son aşamasına kadar insan gücü kullanılmak zorunda olsaydı yani o salça fabrikasında el değmeden üretim yapılmasını sağlayan makineler olmasaydı, çok fazla kişiye iş istihdamı sağlanmış olurdu.  Teknolojinin hayatımızı kolaylaştırdığı kadar da zorlaştırdığını kabul etmek gerekiyor.